Süt, peynir, yoğurt, tereyağı ve margarinde geniş bir ürün yelpazesine sahip Arla Foods, dünya çapında en büyük mandıra kooperatiflerinden biridir. Holstebro'daki Danimarka deposunda yürütülen lojistik süreçler, alanı en iyi şekilde kullanabilmeleri için optimize edilmiştir.
Kopenhag'ın yaklaşık 300 kilometre kuzeybatısındaki Holstebro'da bulunan, neredeyse 10.000 metrekarelik Arla Foods deposunda sadece süt protein tozu depolanmakta olup, üretim ise birkaç kilometre uzaklıktaki Arla süt fabrikasında gerçekleştirilmektedir. Holstebro'daki Arla Depo Müdürü Jens Korbo gururla "Avustralya, Yeni Zelanda ve Afrika hariç dünyanın her yerine süt protein tozunu ulaştırıyoruz." diyerek firma hakkında bilgilendirdi.
2012'nin ortalarına kadar farklı boyutlardaki çuvallara paketlenmiş süt protein tozları, ya blok depolarda ya da basit içine girilebilir raflarda saklanmakta ve 500 kilogram ağırlığındaki bu büyük çuvallar deponun yaklaşık yüzde otuz beşlik bir alanını kaplamaktaydı. Bu nedenle, tüm bu süreçlerin daha verimli bir hale getirilmesi gerekmekteydi.
500 kilogram ağırlığındaki çuvalların depolanması için özel olarak önerilen çözüm, uygun mekiğe sahip kompakt bir depolama sistemi oluşturmaktı. Konvansiyonel bir kompakt deponun potansiyeli yani koridorları sıkıştırmayıp yer tasarrufunun sağlanması ve geliştirilmesi mekik sistemlerinin kullanılmasıyla gerçekleştirilmiştir. İkinci bir avantaj olarak daha fazla verimlilik ve daha iyi alan kullanımı sağlamıştır.
Sistem, tam olarak her kanaldan 13 palet alabilecek şekilde tasarlanmıştır. Üst üste iki kanal tam olarak bir taşıma yüküne karşılık gelir. Üstte temel bir forklift (EFG 218) ve palet taşıyıcısı (UPC) bulunur. Aynı palet kanalında tekrarlanan alım ve gönderim işlemlerinde etkili olan mandıra kooperatifi, özellikle palet altı taşıyıcıda (UPC) karar kılmıştır.
UPC, forkliftin çatallarına yerleştirilir ve depolama sırasında palet kanalında kullanılır. UPC, bağımsız bir şekilde paletin altında hareket ederek fiziksel olarak forklifte bağlanmadan taşınacak ürünleri transfer etmektedir. Böyle bir durumda mekik çarpışmayı önlemek için, sensörler kullanarak bağımsız bir şekilde tüm sürüş ve kaldırma işlemlerini kontrol etmektedir. Operatör bu sırada, depolanacak başka bir palet alabilmekte, kanalın başlangıç noktasına yerleştirebilmekte ve bir sonraki depolama öğesini başlatabilmektedir.
Forkliftler, komple çözümümüzün bir parçası olup birkaç ERE 225 akülü transpalet de, kamyonlardan alım ve yükleme yapmanın yanı sıra ürünleri kompakt depolama sistemine taşımaktadır. Ayrıca sabit platform sayesinde saatte on iki kilometreden fazla hıza ulaşabilmektedirler. Bu da, ürünlerin son derece verimli bir şekilde taşınabileceği anlamına gelmektedir.
EFG 218 akülü forklift, UPC için temel bir araç görevi görmekte ve ürünleri kompakt depolama sisteminden dışarıya taşımaktadır. Ergonomik tasarımlı iş istasyonu, rahat ve yorucu olmayan bir çalışma ortamı sağlamaktadır. Korbo, verdiğimiz sözün geçerliliğinin ve değerinin altını çizmektedir, "Sürücülerimiz kendilerini sadece güvende hissetmekle kalmayıp aynı zamanda forkliftlerde de rahat hissediyorlarsa verimliliğimiz artıyor demektir."
Depo çalışanı Elo Kristensen, "Jungheinrich'in palet altı taşıyıcısı (UPC) kullanılmaya başladığından beri buradaki çalışmalarımız kesinlikle daha verimli hale gelmiştir." Bunlara ek olarak Korbo eklemekte,"Evet, buradaki iş artık daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Genel olarak Jungheinrich'in bizim için sunduğu çözüm, bize büyük bir esneklik sağlamıştır."